Hayvanlar City
 
  Ana Sayfa
  Forum
  Hakkımızda
  Ziyaretçi defteri
  Hayvanlar
  => AgustosBöcegi
  => Ahtapot
  => Akrep
  => Amfibiyenler / Genel özellikler
  => Antilop / Boğa Antilobu
  => Antilop / İmpala
  => Antilop / Öküz Başlı Antilop
  => Antilop / Genel Özellik1-2-3
  => Antilop / Saigalar
  => Arılar /Bütün Arılar
  => Armadillo
  => Aslan / Genel özellikler
  => Ateş böceği-1-2
  => Ayılar/Tüm Ayılar
  => Balıklar/tüm Balıklar
  => Baykuş
  => Böcekler / Genel özellikler-1-2-3
  => Bukalemun1-2-3-4-5
  => Caddis böceği
  => Ceylan
  => Cırcır böceği
  => Çita
  => Comb jelly
  => Çayır köpeği 1
  => Çegirgeler/Tümçegirgeler
  => Çöl kemiricileri
  => Dağ Keçisi
  => DenizBitkileriVeBitkiliHayvanlar
  => Deve
  => Dikenli karınca yiyen
  => Domuzlan böceği-1-2
  => Döner böcekleri
  => Eşşek
  => Fareler / Avurdu keseli fare
  => Fiiler/Tümfiller
  => Gargaphia
  => Gazel
  => Gelincik
  => Gerbil
  => Gergedan-1-2-3
  => Geyik / Genel özellikler-1-2-3
  => Gölcük kayıkçısı
  => Guanaco
  => Güveler /TümGüveler
  => İguana
  => İnek
  => İstakoz / İğneli ıstakoz 1
  => İstiridye
  => Kafur böcekleri
  => Kangru faresi
  => Kaplan
  => Kaplunbagalar/TümKaplunbagalar
  => KarPiresi
  => Karıncalar/Tümkarıncalar
  => Karidesler/TümKaridesler
  => Katydid-1-2
  => Kediler / Genel özellikler
  => Kelebekler/TümKelebekler
  => Kertenkeleler/TümKertenkeleler
  => Kınkanatlı böcekler
  => Kirpi
  => Koala/TümKoalalar
  => Koati
  => Kokarca-1-2-3
  => Koyun
  => Köstebek
  => Kunduz/TümKunduzlar
  => Kurbaga /TümKurbaga
  => Kuşlar/TümKuşlar
  => Kürekçekenler
  => Lemming
  => Loris
  => Manda-1-2
  => Mantar böceği
  => Mantar Sivrisinekleri
  => Mantis-1-2-3-4
  => Mayıs böceği
  => Maymun
  => Mercanlar
  => Meşe palamudu böceği
  => Midye-1-2
  => Morslar
  => Mürekkep balığı
  => Nautilus-1-2
  => Nudibranch
  => Ornitorenk
  => Ostracod
  => Örümcek
  => Panda-1-2
  => Pangolin
  => Porsuk
  => Pteropteryx malaccae
  => Puma
  => Rakun-1-2
  => Redovid böceği (Salyatara varilgata)
  => Salyangoz / Trochidae
  => Semenderler / Sibirya semenderi
  => Sıçan / Dağ sıçanı
  => Sırt Üstü Yüzen Böcek
  => Sırtlan
  => Sincap
  => Sinek
  => SivriSinek
  => Solucan
  => Su aygırı (Hipototam)
  => SuHayvanı
  => Sülük
  => Süngerler-1-2
  => Şeffaf hayvanlar
  => Tardigrad
  => Tatarcık
  => Tavşan
  => Tembel Hayvan-1-2-3(Sloth)
  => Termitler
  => Tırtıl
  => Tilki
  => Timsah
  => Tüylü yıldızlar
  => Uçarmaki
  => Vaşak
  => Vatos-1-2-3
  => Yaprak böceği
  => Yarasa
  => Yaykuyruk Böceği-1-2
  => Yengec
  => Yılan
  => Yusufçuk
  => Zebra
  => Zırh kabuklu hayvanlar
  Sohbet
  Mp3
  Televizyon
  Radyo
  Harita Uydu fotoğrafı
  Resimler
  Gifler
  Galeri
  Gazete
  Link listesi
  Top liste
  Saklı sayfalar
  Anketler
  Fıkralar
  Bilmeceler
  Mini Oyunlar
  Sayaç
  Sözlük
  Takvim
  Hesap Makinesi
  Puan Durumu
  Hava Durumu
  Son Deprem Dakikaları
  İl İl Türkiyem
  Alarmlı Saat
  Son Dakika Haberler
  İller Arası Mesafe
  Tarihte Bügün
  Konuşan Adam
  Doğum Günü Hesapla
  6 F
Örümcek

BOLAS ÖRÜMCEĞİ

Bolas örümceği ipek gibi bir kemer örer ve bunun sonuna ağır zamk harcından bir ağırlık koyar. Kendi ürettiği bu silahı, bir kovboyun kementini andırmaktadır. Örümcek bu kementi daha sonra öndeki iki çift ayağına alır. Örümceğin ayakları kol görevi görürler. Çevresinde bir güve uçtuğunda örümcek kementini fırlatır. Yapışkanlı ağır kısmı havada uçurarak tam böceğin vücudunun üzerine çarptırır ve yapışkan madde böceğin üstüne yapışır. Ardından böceği içeri çeker ve Bolas örümceği avını daha sonra yemek üzere sarar.

Gardner Soul, Strange Things Animals Do, s.88-89 ÖRÜMCEK

Mikroskop altında örümcek ağının telleri pürüzsüz bir görünüm sergiler. Ancak liflerin dış katmanları soyulup bir çözücüyle yumuşatıldığında her bir telin yapay liflere taş çıkartan karmaşıklıkta bir yapıya sahip olduğu görülür. Lifin çekirdeği "nanofibril" adı verilen ortak merkezli minik ipliklerle çevrilidir. Bu nanofibriller kimi katmanlarda lifin ekseni yönünde yer almalarına karşın, kimilerinde sarmal bir merdiven gibi lifin çevresini sararlar. Böylesi bir düzen büyük miktarlarda enerjinin emilmesine yardımcı olur.

New Scientist, April 24, 1999
ÖRÜMCEKLER

Hareketsiz durma, kamuflajda her zaman en iyi taktik değildir. Yaprağa benzer 'mantid'ler, ölü yaprakların hafif rüzgarda sallanması gibi görünmek için, kendilerini ileri geri hafifçe sallarlar. Bazı tropik örümcekler de ağlarını o kadar hızlı titreştirirler ki, örümceğin ağın ortasında durduğu görülemez. Ağ ise neredeyse görünmez bir bulanıklık şeklinde olur.

Jill Bailey, Mimicry and Camouflage, s.31
SIÇRAYAN ÖRÜMCEK

Avlanmak ve çiftleşmek için, sıçrayan bir örümceğin sahip olduğu en önemli yetenek; harika görme kapasitesidir. Hayvan sekiz gözüyle tüm çevresini görebilir, kendi büyüklüğünün "yirmi katı" uzaklıktaki detayları ayırt edebilir. Yan gözler harekete karşı duyarlı olup, insandakine benzer bir çevresel görüş sağlar. Örümcek, hareketli bir cisim algıladığında, ona doğru döner ve ön orta gözlerini cismin üzerine kilitler. Bu büyük gözlerdeki iç tüpler, bireysel ya da toplu olarak hareket ederek kısa sürede tarama yapabilirler.

National Geographic, Eylül 1991, s.43-63
 
SU ÖRÜMCEKLERİ

Su örümcekleri mecbur kalmadıkça sudan çıkmazlar. Sadece şiddetli yağmurlarda su yüzeyinde kırılmalar meydana geldiği zaman geçici olarak kıyıya sığınırlar. Su örümceklerinin ayaklarının ucunda suyu itme özelliğine sahip, balmumuna bulanmış kıllardan oluşan kadifemsi sık bir örgü vardır. Örümceğin ayağının, balmumunu eriten etere batırılmasıyla yapılan bir deneyde, örümceğin su üzerinde yürüme yeteneğini yitirdiği görülmüştür. Su örümceğinin yürüyüşü son derece ustacadır. Daha kısa olan ön ayakları, özellikle avını yakalamaya yarar. Orta ayaklar hareketi sağlar, arka ayaklarsa dümen vazifesini görür. Su örümceği, bir sıçrayışta bir metre kadar ileriye fırlayabilir. Hatta göz açıp kapayıncaya kadar, bir ayağını öne, diğer ayağını arkaya atarak geri dönüş yapabilir. Suya düşen böceklerin yarattıkları dalgalar su örümceği tarafından hemen algılanır. Suda oluşan en ufak bir titreşim örümceği harekete geçirmeye yeter. Su örümcekleri suya batmalarını engelleyecek ayakları, sudaki titreşimleri algılayan duyu organları ile Allah tarafından kusursuz bir biçimde yaratılmışlardır.

Bilim ve Teknik Dergisi, Mart 1986, s.21




SU ÖRÜMCEĞİ

Su örümceği bütün ömrünü su içinde geçirir. Su içinde yaşar, avlanır ve ürer. Buna rağmen bir su canlısı değildir. Yani sudaki oksijeni balıklar gibi alıp kullanamaz. Suda yaşayabilmek için çok ilginç bir yönteme başvurur. Örümceğin su dışına çıktıktan sonra tekrar ani suya dalışlarında irili ufaklı hava kabarcıkları ayaklarına ve vücudunun çeşitli yerlerine asılı kalır. En çok hava kabarcığı da karnının altında kalır ki örümcek bunu su altında "hava çanı" olarak milyonlarca yıldan beri kullanmaktadır. Bu çan havayla dolduktan sonra böcek haftalarca su yüzeyine çıkmaz ve bu çanda depoladığı hava sayesinde su altında yaşar.

National Geographic, Mayıs 1972, s.694
TARANTULA

Eklembacaklıların dış iskeletleri çoğu zaman sorun oluşturur. Örneğin bu canlılar büyüdükçe kabuk büyümez ve gövdeyi bir bütün olarak örter. Bu durumda tek çare zaman zaman kabuğu dökmektir. Kabuk dökme zamanı yaklaştıkça hayvan kabuğundaki mineralleri kanına çekerek bünyesine alır. Kabuğun altında yeni, yumuşak ve kırışık bir deri oluşturur. Sonra, dıştaki zırh çatlar ve hayvan iskeletini bir hayalet gibi geride bırakarak içinden çıkar. Derisi yumuşak olduğu için gizlenmesi gereklidir. Bu arada deri kırışıklıklarını düzelterek yeni bir kabuk oluşturmaya başlamıştır. Kabuğu sertleşip eski halini alınca hayvan gizlendiği yerden çıkar.

David Attenborough, Yaşadığımız Dünya, s.41
BAHÇE ÖRÜMCEĞİ

Bahçe örümcekleri, ağlarını dışarıdan çerçeveleyen iplikçiğin alt ortasından kısa saplı bir ipliğe ağırlık bağlayarak oluştururlar. Ve ağı gergin hale getirirler. Bu ağırlık havada sallanarak ağı sağlam hale getiren bir taş parçası, bir ağaç parçası ya da bir salyangoz kabuğu olabilir. Bilim adamları ağa asılı durumda bulunan ağırlığı hafifçe yukarı kaldırdıklarında ve tekrar serbest sallanmasını engellediklerinde, yuvasında beklemekte olan örümceğin hemen geldiğini ve mekanizmayı kontrol ettiğini, daha sonra da ağırlığın tekrar havada serbest olarak sallanabilmesi için örümceğin ipliği kısalttığını gözlemlemişlerdir. Gözlemlerinden çıkardıkları sonuç bütün bu hareketlerin örümcek tarafından ağın sağlamlaştırılması için "amaçlı" olarak yapıldığıdır.

Bilim ve Teknik, Sayı 342, s.100


BAHÇE ÖRÜMCEĞİ

Araneus diadematus adı verilen bahçe örümceği üzerinde ipeğin nasıl oluştuğu konusunda çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Bilimadamları ipek örümcekten çıkmadan önce, ipeğin oluştuğu kanalı incelemişlerdir. İpek, bu kanala girmeden önce, sıvı proteinlerden oluşmaktadır. Kanalın içindeki özel hücreler, ipek proteinlerindeki suyu kendilerine çeker. Hidrojen atomları ise diğer bir kanalda pompalanan suyu alırlar ve bir asit havuzu oluştururlar. İpek proteinleri asit ile biraraya geldiğinde, birinden diğerine bir köprü oluşturur ve bu şekilde son derece kuvvetli bir ipek meydana gelir. Örümceğin ipeği, "Kevlar" denilen insan yapımı en güçlü sentetikten çok daha kuvvetli ve çok daha elastikidir. Dahası, kurşun geçirmez yeleklerde kullanılan bir tür plastik olan Kevlar'dan farklı olarak örümcek ipeği yeniden işlenilip tekrar tekrar kullanılabilir.

Discover, October 1998, s.34


HİDROMETRE

Hidrometre denen su örümcekleri gibi su böceklerinin çoğu su bitkileri üzerine yumurtlarlar. Bazen de erişkin böcekler yumurtadan çıkacak olan yavrular için özel bir sığınak hazırlarlar. Örneğin Arjironet denen su örümcekleri, bahar gelince iki katlı özel bir çan yapararak üst kata 150 kadar yumurta bırakırlar. Kendileri de su içinde kalan alt katta oturarak yumurtalarını korurlar.

Bilim ve Teknik Dergisi, Mayıs 1987, Sayı. 234, s.17
KURT ÖRÜMCEĞİ

Kurt örümcekleri gittikleri her yere, ailelerini de beraberlerinde taşırlar. Birçok örümceğin yaptığı gibi ipek yumurta kesesini ağa asmak yerine, anne kurt örümceği yumurta kesesini karnının altındaki iplik salan memeciklerine bağlar. Eğer yumurta kesesi düşecek olursa, örümcek hemen onu arar ve memeciklerine yeniden bağlar. Yavru örümcek yumurtadan çıkmaya hazır olduğunda, anneleri yumurta kesesini çenesiyle açacaktır.

Gardner Soul, Strange Things Animals Do, s.41
URACTA DURANDI

Urocta durandi cinsi örümcek, yuva yaparken kaya ve taşların oyuklarına, bildiğimiz örümcek ağı yerine, yuvarlak çadır şeklinde bir yapı inşa eder. Bu örümcek, imal etmiş olduğu yapının kemerinden yere doğru sarkarak durur. Çapları 2 ile 5 cm. arasında değişim gösteren çadırların 4 ile 6 arasında değişen giriş-çıkışları vardır. Her kapının girişinde, çadırı yere bağlayan iki tane sinyal iplikçiği bulunur. Eğer bir böcek bu iplikçiğe dokunacak olursa, çadırın taban kısmında pusu kuran örümceğe titreşim uyarıları anında ulaşır. Örümcek yerinden hemen çıkar ve avını çok hızlı bir şekilde bağlayarak, paket haline getirir ve sonra geriye döner.

Bilim ve Teknik, Sayı 342, s.100
 

 

 

 
 
   
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol